Çankırı’da vazife yapan görme engelli Türk lisanı ve edebiyatı öğretmeni Medine Çakır, gönül gözüyle gördüğü öğrencilerini azmi ve meslek aşkı ile geleceğe hazırlıyor.
Doğuştan görme pürüzü bulunan 30 yaşındaki Çakır, Braille alfabesini öğrenerek Ankara’da lise eğitimine devam etti.
Edebiyat öğretmeninden etkilenerek öğretmen olmayı hayal eden Çakır, amacına ulaşmak için bütün mahzurları aşıp 2013 yılında Çankırı Karatekin Üniversitesini kazanarak öğretmenlik yolunda birinci adımını attı.
Mezuniyetinin akabinde 2017 yılında öğretmen olarak atanan Çakır, yaklaşık 2 yıldır Yapraklı Çok Programlı Anadolu Lisesinde misyon yapıyor.
Braille alfabesiyle oluşturulan kitaplardan notlar çıkararak derse hazırlanan Çakır, büyük heyecanla öğrencilerine mevzuları anlatıyor.
– Lisedeki öğretmeni “gözünü açtı”
Medine Çakır, AA muhabirine, her vakit edebiyat öğretmeni olmak isteğini ve sonunda hayallerini gerçekleştirdiğini söyledi.
Lisedeki edebiyat öğretmenini çok sevdiğini ve ondan etkilenerek öğretmen olmaya karar verdiğini vurgulayan Çakır, “Derste hocam yanıma geldi ‘Kendini anlatır mısın?’ dedi. Ben de kendimi anlattım. ‘Sen sınıfa girdiğinde çok memnun oluyorum, üzgün olsam bile seni, gülümseyişini gördüğümde çok keyifli oluyorum.’ dedi. Korolarda müzik söylüyordum. Görme engelliler okulunda çok yeterli eğitim alıyoruz, müzik eğitimi olsun, bilgisayar eğitim olsun. Ben de müzik söylüyordum. Sonra tekrar yanıma geldi ‘Sesin sana ileride çok hoş kapılar açacak’ dedi. Aslında ben olmamın farkına vardırdı.” diye konuştu.
Çakır, önünde bir mahzur olmadığını, insanın istediğinde her şeyi yapabileceğini lisana getirerek, “Sınıfa girdim, edebiyata ilgili olduğum için hayalimi gerçekleştirdim, sınıfta şiir okuyabildim, hayalimi gerçekleştirdim. Görmemek bir mahzur değil, istemek kıymetli. Ellerim tutmasa gözlerim görseydi ben yeniden istediklerimi gerçekleştirirdim.” sözlerini kullandı.
Braille alfabesinin de kendisi için çok kıymetli olduğunu, herkesin bunu öğrenmesi gerektiğini belirten Çakır, Braille olmadan ders anlatamadığını ve kendini söz etmekte bile zorlandığını kaydetti.
İnsanların manisi olsun ya da olmasın güçlü olması gerektiğinin altını çizen Çakır, “Bence bir şeyi yapmak isteyince yapabilirsiniz. Yapamasaydınız Allah sizi yaratmazdı esasen. Öğrencilerim bizim hayatımızdaki en büyük gülümseme, geleceğin edebiyat öğretmenleri, münazaracıları, makalecileri, vatan için uğraş eden hoş istekli, hoş yürekli beşerler diyebilirim.” dedi.
– “Gönül gözü bize yetiyor”
9. sınıf öğrencisi Yüksel Yütmez de Medine öğretmen sayesinde birçok şeyi öğrendiğini ve edebiyat derslerinde başarılı olduğunu tabir etti.
Öğretmeninin edebiyata ilgisini artırdığını aktaran Yütmez, kompozisyon yarışında birinci olduğunu anlattı.
Handan Lafcı ise edebiyat dersini öğretmenleri sayesinde çok sevdiklerini belirterek, “Medine hoca bizi gözüyle görmüyor lakin gönül gözü bize yetiyor. Biz Medine hocamızın gözüyüz, o da bizim sevincimiz. Onu çok seviyoruz.” diye konuştu.