CNN Türk’te Ahmet Hakan’ın Sunduğu Tarafsız Bölge programının konuğı, AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım’dı.
Gündeme dair birçok bahiste açıklamalarda bulunan Binali Yıldırım, Kanal İstanbul projesiyle ilgili de değerlendirmelerde bulundu.
“PROJEYE SONUNA KADAR İNANIYORUM”
Kanal İstanbul‘un ilan edildiği devirde hazırlık çalışmalarında şahsen çalıştığını hatırlatan Yıldırım, projeye sonuna kadar inandığını vurguladı.
“TÜRKİYE’NİN GELECEKTEKİ MENFAATLERİNİ GÖZETEN BİR PROJE”
Yıldırım, Kanal İstanbul‘un siyaset materyali yapılmaması gerektiğini anlatarak, şöyle devam etti:
“Türkiye’nin gelecekteki menfaatlerini gözeten bir projedir. Kolay tartışmadan çıkalım. Karşı çıkanlar köprülere de karşı çıktılar. Bunlar daima karşı çıkar, bitince de evvel onlar kullanır. Kullansınlar da biraz mahcubiyet duysunlar. Bizim yaptığımız işlerden karşı çıkılmayan olmadı.
“KARADENİZ’DE DÜNYANIN GEREKSİNİMİNİN 45 KATI HİDROJEN SÜLFÜR VAR”
“Karadeniz’in yarısı bizim. 432 bin kilometrakare alanı var, yarısı bizim. Zira en uzun kıyı şeridi bize ilişkin. Karadeniz’in bizim olan kısımlarında ve karşı tarafta 150 metre aşağıda hidrojen sülfür var. Bu geleceğin en pak yakıtı. Hidrojeni sülfürden ayırıyorsunuz. Buradaki hidrojen sülfür ölçüsü o kadar fazla ki şu anda teknolojisi tam gelişmedi lakin bütün ülkeler bütün imkanlarıyla 2030-2040’ta… Dünyanın muhtaçlığının 45 katı. Bu güç ortaya çıkacak. Bunu nasıl son noktalara taşıyacağız? Bir kanal yetmez, bir kanal da tahminen gerekecek. Biz yapmazsak bunu diğerleri yapacak. Bulgaristan’la Yunanistan… Kanal İstanbul Türkiye’nin kalkınmasını elbette sağlayacak.”
11 YIL EVVEL KEŞFEDİLDİ
Hidrojen güçleri üzerine ar-ge çalışmaları yürüten Dr. Mükerrem Şahin ve grubu, 11 yıl evvel büsbütün Türk araştırmacılarla Karadeniz taban sularında ağır olarak bulunan hidrojen-sülfürlü suyu geliştirdiği bir katalizör sistemi üzerinden geçirerek ekonomik şartlarda hidrojen gazı elde etmeyi başardı.
“BÖLGENİN 100 YILLIK ELEKTRİK GEREKSİNİMİNİ KARŞILAYABİLİR”
Araştırmacıların yaptığı fizibilite raporları, Karadeniz’deki mevcut potansiyelin, bölgenin 100 yıllık elektrik gereksinimini karşılayabileceğini gösteriyor.
Son yapılan araştırma sonuçlarının, Karadeniz’de hidrojen-sülfür oluşumunun giderek yükseldiğini gösterdiğini aktaran Şahin, ayrıyeten bu kaynaklara Karadeniz’in 30-40 metre altında bile rastlandığını belirtti.
Dr. Şahin, yaklaşık 5 yıl süren araştırmaları sonunda, Karadeniz taban sularında ağır olarak bulunan hidrojen sülfürden hidrojenin ayrıştırılarak bir güç üretimine yönelik ar-ge çalışmalarını tamamladıklarını belirtmişti.
“HİDROJEN GAZI ELDE ETMEYİ BAŞARDIK”
Şahin, o periyot araştırmalarına ait şu bilgileri verdi:
”Çalışmamız, güçten kaynaklanan cari açığın yüksek bedellerde olduğu ve değerli bir sorun olarak tartışıldığı bu günlerde yerli bir kaynağın kullanılabileceği husunda ümitlerimizi arttırdı. Hidrojen sülfürlü suyu, geliştirdiğimiz bir katalizör sistemi üzerinden geçirerek ekonomik şartlarda hidrojen gazı elde etmeyi başardık. Projemizde, Karadeniz’in 40 metre altında bulunan kaynağın kıymetlendirilmesi ve ülke iktisadına katılması konusunda birinci önemli sonuçlara ulaşıldı. Şimdiye kadar Karadeniz’deki rezerv tespitleri için sadece Rusya, Gürcistan, Ukranya, Romanya üzere ülkelerde çalışmalar yapılmıştı. Ülkemizin de bu hususta eş vakitli çalışması lazım.”