Türkiye Sigarayla Savaş Derneği Genel Lideri Doç. Dr. Mustafa Aydın, 9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü hasebiyle açıklama yaptı. Doç. Dr. Aydın, “Türkiye’de her yıl 20 bin pasif içici, sigara içmediği hâlde hayatını kaybediyor. Sigara içen bir babanın çocuğunun kanser olma oranı, yüzde 20’dir” dedi.
Dünya Sıhhat Örgütü tarafından 1987 yılından bu yana 9 Şubat, Dünya Sigarayı Bırakma Günü olarak kabul edildi.
Türkiye Sigarayla Savaş Derneği (TSSD) Genel Lideri Doç. Dr. Mustafa Aydın da hususa ait açıklamalarda bulunarak, sigaranın ziyanlarını anlattı.
“SİGARA İÇEN BİR BABANIN ÇOCUĞUNUN KANSER OLMA ORANI, YÜZDE 20”
Türkiye’de 20 bin pasif içici olduğunu söyleyen Doç. Dr. Aydın, şu tabirleri kullandı;
*Türkiye’de her yıl 20 bin insan, sigara içmediği hâlde sigara içenler tarafından öldürülüyor. İntihar ederek ölme ile sigara içerek ölme ortasında rastgele bir fark yok. Sigara, gelecek kuşakları yok ediyor.
*Sigara içen bir babanın çocuğunun kanser olma oranı yüzde 20dir. Sigaranın içindeki zehirler, insanı kansere karşı koruyan p50 genini yok ediyor.
*Bu gen de genetik olarak babadan çocuğa geçiyor. Sigara içen bir babanın p50 geni yok olduğu için, çocuk da bu genden mahrum doğuyor. Çocuk sigara içmediği hâlde, 25 yaşında kanser oluyor.
“ÇOCUKLAR YÜZDE 35 ORANINDA ENGELLİ DOĞUYOR”
Türkiye’de hamileliği devrinde sigara içen bayanların yüzde 35 oranında engelli çocuk doğurduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Aydın, “Türkiye’de sigaraya 26 milyon lira civarında para ödüyoruz. Bu ödenen paralarla, toplumun başka muhtaçlıkları karşılanabilir. Sigara, sizi hayat uzunluğu bağımlı hâle getiriyor. Sigaraya başlamak çok kolay lakin kurtulmak kolay değil. Öncelikle güçlü bir irade ortaya koymanız gerekiyor. Sigaraya başlamadan sigaranın gerçek yüzünü görmek gerekiyor” diye konuştu.
“ORMAN YANGINLARININ YÜZDE 50’Sİ SİGARADAN KAYNAKLANIYOR”
Sigaranın yalnızca beşere değil etrafa de ziyan verdiğini kaydeden Doç. Dr. Mustafa Aydın, “Türkiye’deki orman ve kent yangınlarının yaklaşık yüzde 50’si, sigaradan kaynaklıdır. Geçen yıl İstanbul’daki yangınların yarıya yakını sigara izmaritinden çıktı. Türkiye çölleşiyor, sigaranın dünyaya verdiği ziyanı görmeliyiz” dedi.
“SİGARA, BULAŞICI BİR HASTALIKTIR”
21. yüzyılda bir ülkeyi istila etmek için asker göndermeye gerek olmadığını belirten Doç. Dr. Aydın, şunları söyledi;
*Bir ülkenin halkını sigaraya bağımlı hâle getirdiğinizde; o ülkeyi ekonomik, toplumsal ve sıhhat tarafından yıpratırsınız. Sigara, bedenin bütün organlarını tahrip ediyor. Günde 3 tane içiyorum, bir şey olmaz! demeyin.
*Zehrin azı birden fazla olmaz, zehir zehirdir. Sigaranın içerisinde 3 bine yakın zehir var. Sigara üreticileri, ekonomik gücü ellerinde tutmak için sigaraya farklı aroma katıyor. Beşerler 20 yaşından sonra kolay kolay sigara kullanmaz.
*Önemli olan 13 ve 20 yaş ortasındaki gençlerdir. Bu yaş aralığındaki beşerler, özenti yoluyla sigaraya başlıyor.
*Gençlerimizi korumalıyız, sigara özenti yoluyla yayılan bulaşıcı bir hastalıktır. Toplum başkanları, çocukların ve gençlerin önünde katiyen sigara kullanmamalıdır.
“KALICI HASARLAR BIRAKABİLİR”
Piyasada bulunan bütün sigaraların Hıfzıssıhha Kurumunun denetiminden geçtiğini kaydeden Doç. Dr. Aydın, kelamlarını şöyle noktaladı:
*Bu kurumun kontrolünden geçen sigaraların nikotin kıymeti muhakkaktır. Kaçak yollarla Türkiyeye giren sigaralar, sıhhat denetiminden geçmiyor. Çok artırım yapılması hâlinde beşerler kayıt dışı sigarayı kullanmaya başlar. Nikotin boyutu ölçülemediği için, sıhhat açısından büyük tehlikeler ortaya çıkar.
*Aynı vakitte büyük vergi kaybına da neden olur. Yıllık 300 milyar dolar civarında bir iktisada hükmediyorlar. Sigaranın yaygınlaşmasını teşvik eden karteller olduğu üzere, kanun dışı sigara bıraktırma merkezi de var.
*Elektronik sigara ve ziyanlı olan sigara bıraktırma prosedürleri mevcut. Katiyetle Sıhhat Bakanlığının ruhsatlandırmadığı hiçbir yerin oyununa gelmeyin.
*Bu tehlikeli formüller, daha kalıcı hasarlar bırakıyor. İnsanları daha çok sigarayı bağımlı hâle getiriyor. Havamızı kirletmeyelim, hiç kimsenin havamızın içerisine tükürmesine müsaade etmeyelim. DHA